Murisin Borca Batık Olması Durumunda Mirasın Reddi: Süre, Usul ve Yetkili Mahkeme

Bir kişinin vefatı üzerine mirasçılarına kalan sadece malvarlığı değil, aynı zamanda borçları da terekeye dahil olur. Eğer mirasbırakanın (muris) borçları, aktif malvarlığından (tereke) daha fazla ise, bu durum "borca batıklık" olarak adlandırılır. Bu durumda mirasçılar, mirasın reddi yoluna başvurarak mirasbırakanın borçlarından sorumlu olmaktan kurtulabilirler. Bu makalede, murisin borca batık olması durumunda mirasın reddi süreci, süresi ve yetkili mahkeme konuları detaylı bir şekilde incelenecektir.

I. Mirasın Reddi Nedir?

Mirasın reddi, yasal veya atanmış mirasçıların, mirasbırakanın terekesini (malvarlığı ve borçları) kabul etmemesi ve mirasçılık sıfatını kazanmaması anlamına gelir. Bu işlem, mirasçıların mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olmalarını engeller.

II. Murisin Borca Batık Olduğunun Tespiti:

Mirasın reddi için öncelikle murisin borca batık olduğunun tespit edilmesi gerekir. Bu tespit, genellikle aşağıdaki yollarla yapılır:

  • Mirasbırakanın Borçlarının İncelenmesi: Mirasbırakanın banka kayıtları, kredi sözleşmeleri, faturaları, vergi borçları ve diğer borç belgeleri incelenerek borçlarının toplam miktarı belirlenir.
  • Terekenin Değerlendirilmesi: Mirasbırakanın malvarlığı (taşınmazlar, araçlar, nakit para, hisse senetleri vb.) değerlenerek aktif malvarlığının toplam değeri hesaplanır.
  • Borçların Aktif Malvarlığından Fazla Olması: Eğer mirasbırakanın borçları, aktif malvarlığından daha fazla ise, murisin borca batık olduğu kabul edilir.

III. Mirasın Reddi Süresi (TMK m. 606):

Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 606. maddesine göre, mirasın reddi süresi üç aydır. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri tarihten itibaren, atanmış mirasçılar için ise mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufunun (vasiyetname veya miras sözleşmesi) kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren başlar.

Önemli Not: Üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Yani, bu süre geçirildikten sonra mirasın reddi mümkün değildir. Bu nedenle, mirasın reddi konusunda aceleci davranmak ve süreyi kaçırmamak önemlidir. Mirasçı olduğunu daha sonra öğrenenler, öğrendikleri tarihten itibaren 3 ay içinde mirası reddedebilirler. Bu durumu ispat yükü mirasçıdadır.

IV. Mirasın Reddi Usulü (TMK m. 609):

Mirasın reddi, mirasbırakanın son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sözlü veya yazılı beyanla yapılır (TMK m. 609/1). Red beyanı, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yani, mirasın bir kısmını kabul edip bir kısmını reddetmek mümkün değildir.

V. Mirasın Reddi Davası (Hükmen Ret):

Bazı durumlarda, mirasın gerçek reddi mümkün olmayabilir veya mirasçılar için yeterli olmayabilir. Bu durumlarda, "mirasın hükmen reddi" davası açılabilir. Hükmen ret, özellikle mirasbırakanın ölüm tarihinde borca batık olduğunun açıkça belli olması veya resmen tespit edilmiş olması durumunda söz konusu olur.

  • Hükmen Ret Nedenleri:
    • Mirasbırakanın ölüm tarihinde ödeme güçsüzlüğü içinde bulunması (açıkça belli olması veya resmen tespit edilmiş olması).
    • Terekenin borca batık olması.
  • Yetkili Mahkeme: Hükmen ret davası, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılır.
  • Dava Süresi: Hükmen ret için belirli bir süre yoktur. Ancak, alacaklıların dava açma riski göz önünde bulundurularak, davanın mümkün olan en kısa sürede açılması tavsiye edilir.

VI. Mirasın Reddi Sonuçları:

Mirasın reddi ile mirasçı, mirasbırakanın terekesinden hiçbir hak talep edemez ve borçlarından sorumlu olmaz. Miras, mirasçı reddetmemiş gibi bir sonraki zümreye geçer. Eğer tüm zümreler mirası reddederse, tereke devlete geçer.

VII. Özetle Yapılması Gerekenler:

  1. Mirasbırakanın borçlarının ve malvarlığının tespiti.
  2. Borca batıklık durumunun belirlenmesi.
  3. Üç aylık ret süresinin hesaplanması.
  4. Gerçek ret için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuru veya hükmen ret için Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açılması.

Önemli Uyarılar:

  • Mirasın reddi, hukuki bilgi ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki yardım almanız şiddetle tavsiye edilir.
  • Üç aylık ret süresini kaçırmamak çok önemlidir.
  • Hükmen ret davası açılması gereken durumlar uzmanlık gerektirdiğinden, mutlaka bir avukata danışılmalıdır.